İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | selling point i. | satış noktası | ||
We have also ensured that manufacturers who complete the stages early can use that as a selling point. Ayrıca aşamaları erken tamamlayan üreticilerin bunu bir satış noktası olarak kullanabilmelerini sağladık. More Sentences |
||||
Genel | selling point i. | tatil veya başka bir düzenlemenin potansiyel müşterilerin hoşuna giden özelliği veya yanı |
İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
General | ||
Genel | unique selling point i. | benzersiz satış noktası |
Trade/Economic | ||
Ticaret/Ekonomi | unique selling point i. | diğer sunucuların benzerini gerçekleştiremedikleri satış noktası |